Hasan Gök

~kodlamaya, hayata ve şeylere dair yalan yanlış düşünceler içeren kişisel blog~

Bir Garip INGBank Hatırası

16 March 2016

17.03.2016 Tarihli Düzeltme: Bugün şikayet hattından Gülsüm hanım aradı, aşağıdaki yazımı okumuşlar. Sorunlarımı dinledi, çözüm üretti, başvurumu tekrar yapmamı sağladı ve en son arayıp başvurumun onaylandığını bildirdi. Hem de şubeye gitmeye gerek kalmadan 🙂 Kendilerine  ve INGBank ailesine teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.


Sene 2015, bahar ayları… Sevgili eşimle İsveç gezimizi planlarken bir de baktık ki ne görelim! INGBank Pegasus Plus Kredi kartı alana tek yön uçak bileti hediye ediyor. Zaten kredi kartı alsak diye düşündüğümüz vakitler… Hadi diyoruz başvuralım madem yükümüzü hafifletelim.

Gidiyoruz şubeye, yapıyoruz başvuruları. Günler, haftalar, aylar geçiyor… Biz tatilimize gidip geliyoruz. Başvurumuzdan ses seda yok. Neyse diyoruz, zaten çok da önemli değildi. Yine de arayıp soruyoruz sonuçta çarşaf çarşaf form doldurduk imza attık. Öğreniyoruz ki o başvurular hiç yapılmamış görünüyor. Yani 4. Levent şubedeki hanımefendiler, bize doldurup imzalattıkları formlara muhtemelen döner sarıp yemişler 🙂 Afiyetler olsun, yarasın efendim.

Günlerden bir gün arkadaşlarımızın da tavsiyeleriyle Pegasus Plus Kredi Kartı almaya -tekrar- karar veriyoruz. Sevgili eşim gidiyor ve o formları tekrar dolduruyor, tekrar imzalıyor. Yine günler geçiyor, “en geç şu tarihte teslim edilir” denilen tarih gelince arayıp öğreniyoruz ki, hanımefendiler muhtemelen yine bir döner partisine kurban etmişler başvuru formlarını. “Hiç başvurunuz alınmamış” diyor müşteri hizmetlerinden Yıldız hanım.

Madem öyle bir de ben başvurayım diyorum. İnternetten başvuru formunu dolduruyorum, sms’ler onaylar. “İşte bu kez oldu!” derken, beni şubeye çağırıyorlar başvuruyu tamamlamak için 😢 Madem şubeye gelecektim neden o formu doldurdum neden sms aldım verdim, onayladım? Neyse efendim, telefon ile başvuru yaparsak şubeye gitmek gerekmediğini öğreniyoruz ve yeni bir macera başlıyor: “Sen git baban gelsin” 🙂

Başvuru için ilk kez müşteri hizmetlerini arıyor ve durumu anlatıyorum. Hanımefendi “Hayır” diyor. Şubeye gitmeden başvuramazsınız. Başvurulabildiğini bildiğim için tekrar arıyorum. Bu kez bir beyefendi tabi ki başvurabilirsiniz diyor, bilgilerimi almaya başlayacakken “Aaaaa” diyor, “Hasan bey bireysel ekranlarda 27 yaşında olduğunuzu görüyorum ama ‘18 yaş altı, veli/vasi gerekli’ şeklinde tanımlanmışsınız.”. Normalde olabilen bir işlem bu yüzden benim için imkansız hale geliyor. İyi de iki yıl maaş ödemesi yaparken “Ya buna da maaş veriyoruz ama, velisinin haberi var mıdır ki acaba?” diye düşünmediniz mi? Beyefendi bütün iyi niyetiyle şubeye yönlendiriyor beni.

Tam bu noktada 4. Levent şubesinin iyilik meleği Gamze Hanım devreye giriyor. Kendisi bir banka çalışanı gibi değil de ailemizden biri gibi davrandı INGBank müşterisi olduğum iki yıl boyunca, sağolsun. Yine bütün iyi niyeti ve yardımseverliği ile veli/vasi yanlışlığını düzeltiyor.

Tekrar müşteri hizmetleri… Tekrar telefonda beklemeler… Tekrar başvuru… Eşimin başvurularını da sayarsak 7. keredir başvuru yapıyoruz. Tam bu kez olacak düşünceleri aklıma dolmaya başlarken yine aynı cevabı alıyorum: “Şubeye gitmeniz gerekiyor.INGBank’ta bütün yollar şubeye çıkıyor… Hem de 2016 yılında! (Bunu yazmasam ölürdüm)

Yıl olmuş 2016” klişelerini bir kenara bırakırsak, nasıl ki çağrı merkezinde bana cevap vermek zorunda olan arkadaşlarımız o telefonu bırakıp da gidip X bankası şubesine herhangi bir başvuruya vakit ayıramazsa, bizler de aynı sebepten bu işlere vakit ayıramayız, ayıramıyoruz, ayırmamalıyız. Sadece bir imza atmak için banka şubesine gidilip vakit öldürülecek devir geçeli çok oldu. SMS onayı, mobil imza vb. gibi bir yöntemle dandik bir kart başvurusunu kabul etmek bu kadar imkansız olmamalı. Bu kısım INGBank özelinde diğer tüm bankalar için de geçerli tabi ki. Hepsini kınıyorum (Bkz. tavşan dağ ilişkisi, biliyorum) 😛

Bu iyi, bu kötü” yazısı olarak başlamasam da her fırsatta takdir etmeden geçemediğim EnPara‘yı da burada anmam gerek diye düşünüyorum. “Müşterim çalışıyordur ben gidip imzasını alayım” diyen başka bir bankacılık anlayışı görmedim ben ömrümde. Ya da ne bileyim, imzalı hesap cüzdanı gerektiğinde telefon edip gönderin dediğinde adresine getiren başka bir banka. Kendilerini tebrik ediyor, diğer tüm bankaların örnek almasını diliyorum.

Yazıma burada son verirken; büyüklerimin ellerinden, küçüklerimin gözlerinden öpüyorum efendim.

Saygılar, sevgiler…